Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr –İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana kendini ‘savaş’ halinde tanımlıyor. Bu süreçte özellikle Gazze’de hedef gözetmeksizin yürütülen operasyonlar, uluslararası hukukta ‘savaş suçu’ ve hatta ‘soykırım’ olarak nitelendirilebilecek boyutlara ulaştı. İsrail için savaşın maliyeti yalnızca askeri operasyonlarla sınırlı değil. Kendisine yönelik saldırılarda hava savunma sistemlerini yoğun şekilde devreye sokmak zorunda kalan Tel Aviv yönetimi, ciddi bir ekonomik yükün altına girdi.
Ekonomik sıkıntılar bununla da bitmedi. 7 Ekim’in ardından 70 binden fazla Filistinli’nin çalışma izinleri iptal edildi. Bu karar, özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere pek çok alanda iş gücü krizine yol açtı. İnşaatlarda çalışacak işçi bulunamayınca hem maliyetler yükseldi hem de konut fiyatları fırladı. İsrail yönetimi ise çözümü Hindistan’dan binlerce yabancı işçi getirmekte buldu.
‘KAZANDIKLARININ 3 KATINI ALIYORLAR’
Middle East Eye’da yer alan haberde de Hindistan hükümetinin yaptığı açıklamaya yer verildi. Hindistan hükümeti, İsrail’in Gazze’ye saldırmaya başlamasından bu güne kadar geçen sürede, Filistinli işçilerin yerini alması için İsrail’e 20 binden fazla Hintli işçinin gönderildiğini açıkladı. Geçen hafta parlamentoda bir milletvekilinin konu hakkında sorduğu soruya cevap veren Dışişleri Devlet Bakanı Kirti Vardhan Singh, Kasım 2023 ile Temmuz 2025 arasında en az 20 bin işçinin İsrail’e gittiğini söyledi. Singh tarafından verilen bilgiler, bu zamana kadar İsrail’e giden Hintli işçiler hakkında yapılan en detaylı açıklama oldu.
Hindistan’dan İsrail’e işçi getirilmesine yönelik en dikkat çekici çağrılardan birisi Kasım 2023’de yapılmıştı. İsrail İnşaatçılar Birliği, sektörün iş gücü sıkıntısı çektiğini ifade ederek hükümete Hindistan’dan işçi getirilmesi çağrısı yapmıştı. İnşaatçılar Birliği tarafından yapılan açıklamada, Filistinli işçilerin yerini alması için 50 bin ila 90 bin kişiye ihtiyaç olduğu belirtilmişti. 7 Ekim saldırılarından önceki süreçte İsrail’deki inşaat sektöründe 72 bin Filistinli’nin çalıştığı tahmin ediliyordu.
GELİR EŞİTSİZLİĞİ SORUNU HAD SAFHADA
İsrail’in Hindistan’dan işçi getirmesine yönelik adımlarının ardından binlerce kişi İsrail’e gitmek için ülkenin çeşitli bölgelerinde bulunan alım merkezlerine başvuruda bulundu. Uzmanlara göre, işe alım merkezlerinin önünde oluşan yığılma, Hindistan’ın ekonomik büyümesinin dengesizliğini ortaya koyuyordu. Bu durumu, konu hakkında yapılan bazı çalışmalar da doğruluyor. Uluslararası kurumların yaptığı araştırmalara göre, Hindistan ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmasına rağmen gelir eşitsizliği sorunu hâlâ çözülebilmiş değil ve ülke, gelir eşitsizliği bakımından da dünyanın ‘önde gelen’ ülkelerinden. Tüm bunlar göz önüne alındığında, birçok Hintli için İsrail’de çalışmak, daha fazla para kazanmak için önemli bir fırsat.
SENDİKALAR KARŞI ÇIKIYOR: ‘İNTİHAR PROJELERİ’
Hindistan ve İsrail arasında yapılan anlaşma, Hindistan’da faaliyet gösteren bazı sendikalar tarafından tepkiyle karşılandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı sırasında Filistinli işçilerin yerine Hintli işçi alma çabaları, Tüm Hindistan Sendikalar Merkez Konseyi (AICCTU) tarafından yapılan açıklamada, “Merkezi hükümetin, İsrail’in Gazze’de soykırımcı bir savaş yürüttüğü bir dönemde, Hintli inşaat işçilerini, hemşireleri ve bakıcıları bir savaş bölgesine gönderme kararına şiddetle karşı çıkılmalıdır. Tüm işçileri, hayatlarını büyük sıkıntıya sokacak ve tehlikeye atacak bu tür ‘intihar projelerini’ reddetmeye çağırıyoruz” denmişti.
Birçok Hint sendikasıysa, Hintlilerin İsrail’e gönderilmesi önerisine, Filistinlilere yönelik soykırıma ortak olmak anlamına geldiğini belirterek bu plana sert bir şekilde karşı çıkmıştı. Ancak bu tepkiler, anlaşmanın askıya alınması için yeterli olmadı.